işitilmez

listen to the pronunciation of işitilmez
Türkçe - İngilizce
unaudible
işit
hear

Hearing this song after so long really brings back the old times. - Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.

I paid twenty thousand yen for this hearing aid. - Ben bu işitme cihazı için 20.000 yen ödedim.

işit
{f} hearing

Leave your message after hearing the beep. - Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.

Tom lost his hearing. - Tom işitmesini kaybetti.

işitilmez