It is rude to point at others.
- Başkalarını işaret etmek kabalıktır.
It is rude to point at people.
- İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
I'd like to point out some problems regarding your suggestion.
- Senin önerinle ilgili bazı sorunları işaret etmek istiyorum.
It is rude to point at people.
- İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
There is a certain pleasure in pointing out other people's errors.
- Başka insanların hatalarını işaret etmekte belli bir zevk var.
I'd like to point out some problems regarding your suggestion.
- Senin önerinle ilgili bazı sorunları işaret etmek istiyorum.
She pointed her finger at him.
- O, parmağıyla onu işaret etti.
Tom pointed towards the mountain.
- Tom dağlara doğru işaret etti.
Don't point at others.
- Diğerlerini işaret etme.
Tom pointed towards the mountain.
- Tom dağlara doğru işaret etti.
Don't point at others.
- Diğerlerini işaret etme.
It is rude to point at people.
- İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
Don't point at others.
- Diğerlerini işaret etme.
It is rude to point at people.
- İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
Tom gestured for Mary to sit down.
- Tom Mary'nin oturması için işaret etti.
Tom gestured for Mary to go inside.
- Tom Mary'nin içeri girmesi için işaret etti.
Tom beckoned me to follow him.
- Tom onu izlememi işaret etti.
He beckoned me to follow him.
- Onu izlemem için bana işaret etti.
There is a certain pleasure in pointing out other people's errors.
- Başka insanların hatalarını işaret etmekte belli bir zevk var.