iş gücü

listen to the pronunciation of iş gücü
Türkçe - İngilizce
Workforce
{i} labor

This machine saves us a lot of labor. - Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.

This company uses cheap labor to increase its profit margins. - Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.

(Politika, Siyaset) labour
task force
economism
(Hukuk) labour, labour force, workforce
(Avrupa Birliği) labour force
gücü
labour force
gücü
labor

Industrial countries require a lot of skilled labor. - Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.

gücü
labor force
gücü
(Ticaret) labour power
İş gücü
labour power
İş gücü
labor force
iş güç
occupation, business
gücü
manpower

The shortage of manpower poses a big problem for us. - İşgücü sıkıntısı bizim için büyük bir sorun oluşturur.

gücü
the work force (of a nation)
gücü
labour [Brit.]
gücü
work force
gücü
econ
gücü
manpower, workforce, labour force
gücü
{i} Labour
Türkçe - Türkçe
Bir insanın yararlı şeyler üretmek için harekete geçirmek zorunda olduğu fiziksel ve düşünsel yetilerinin tümü
iş güç
Yapacak belli bir şey, görev, meşguliyet
iş gücü