iğnesiz teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- stingless
- {a} having no sting, harmless, innocent
- Having no sting
- {s} without a sting or stinger
- having no sting; "stingless bees
- iğne
- needle
Do you know why cactus have needles?
- Kaktüslerin neden iğneleri olduğunu biliyor musunuz?
I pricked my thumb with a needle.
- Baş parmağıma iğne batırdım.
- iğne
- shot
The nurse gave me a shot.
- Hemşire bana bir iğne yaptı.
The doctor gave me a shot.
- Doktor bana iğne yaptı.
- iğne
- (Denizbilim) fiddle
- iğne
- sarcasm
He doesn't understand sarcasm.
- O, iğnelemeyi anlamaz.
- iğne
- prickle
- iğne
- hype
- iğne
- (Bilgisayar) stylus
- iğne
- (Otomotiv) core
- iğne
- (Otomotiv) float needle
- iğne
- (Aydınlatma) post
- iğne
- spindle
- iğne
- (Denizbilim) hook
Tom put bait on the hook.
- Tom olta iğnesine yem koydu.
The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
- Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
- iğne
- hypodermic needle
- iğne
- pinprick
- iğne
- hypodermic syringe
- iğne
- pin
It's quiet enough to hear a pin drop.
- Bir iğnenin düşüşünü duyacak kadar yeterince sessiz.
You could hear a pin drop in the room.
- Odada bir iğne düşüşünü duyabilirdin.
- iğne
- injection
Tom is scheduled to die by lethal injection tonight.
- Tom'un bu gece öldürücü iğneyle ölmesi planlandı.
Tom is to die by lethal injection tonight.
- Tom bu gece öldürücü iğneyle ölecek.
- iğne
- jujube
- iğne
- jab
- iğne
- pointer, needle (of a gauge)
- iğne
- (Botanik) style
- iğne
- pintle
- iğne
- style, gnomon (of a sundial)
- iğne
- spine
- iğne
- pin, straight pin; safety pin
- iğne
- sting
Whose sting is more painful: a bee's or a wasp's?
- Kimin iğne batması daha ağrılıdır: Bir arının mı yoksa bir yaban arısının mı?
- iğne
- (akrep vb.) stinger
- iğne
- (arı vs.) sting
- iğne
- pricking sensation, prick, pricking
- iğne
- needle, hypodermic needle
- iğne
- syringe, hypodermic syringe
- iğne
- biting remark
- iğne
- needle, sewing needle
- iğne
- prick
Ouch! I've pricked myself!
- Ahh! kendime iğne batırdım!
He pricked himself with a pin.
- O, bir iğne ile kendini deldi.
- iğne
- needle (of a coniferous tree)
- iğne
- (süs) brooch
- iğne
- brooch, pin
- iğne
- needle; pin, straight pin, safety pin; pointer, needle; spicule, sting; brooch, pin; fishhook; syringe, hypodermic, hypo; injection, shot, jab; pinprick, sarcasm, dig (at sb)
- iğne
- spicule
- iğne
- stinger, sting (of an insect)
- iğne
- pointer
- iğne
- shot, injection
- iğne
- bodkin
- iğne
- hypodermic
- iğne
- brooch