içermez

listen to the pronunciation of içermez
Türkçe - İngilizce
does not include

The stated price does not include labor charges. - Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.

içer
comprise
içer
{f} involved
içer
contain

The dictionary contains about half a million words. - Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.

His speech contained many fine phrases. - Konuşması birçok güzel cümle içeriyordu.

içer
involve

I took a speed-reading course and read War and Peace in twenty minutes. It involves Russia. - Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusya'yı içeriyor.

Japanese sci-fi, as in anime, involves their Buddhistic and Animistic spirituality. - Animelerde olduğu gibi Japon bilim-kurgusu onların Budist ve Animistik ruhsallığını içerir.

içer
include

This amount includes tax. - Bu tutar vergi içermektedir.

This financial audit also includes an evaluation of the company's assets. - Bu mali denetim, aynı zamanda şirketin varlıklarının bir değerlendirmesini içerir.

içer
{f} included

The uncut version of the DVD only included one extra scene. - DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu.

The parade included six marching bands. - Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.

içer
comprising

The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523. - İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.

içermez