They were in a state of sleepy content afterward.
You can't have any more - you'll have to content yourself with what you already have.
Nature is the only book that offers important content on every page.
- Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.
Those projects offer a lot of new and innovative content and ideas.
- Bu projeler bir sürü yeni ve yenilikçi içerik ve fikirler sunuyor.
Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.
- Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.
In order to fully understand how a word is used, it needs to be used in many different contexts.
- Bir kelimenin nasıl kullanıldığını tam olarak anlamak için, onun birçok farklı içeriklerde kullanılması gerekir.
The label doesn't match the contents.
- Etiket, içeriklerle eşleşmiyor.
The contents of this book are not suitable for people with weak nerves.
- Bu kitabın içerikleri zayıf sinirli insanlar için uygun değildir.
This site contains content not suitable for persons under the age of 18.
- Bu site 18 yaşın altındaki kişiler için uygun olmayan içerik içeriyor.
Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır.
- Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.