We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
I prefer to stay indoors.
- Ben içeride kalmayı tercih ederim.
Apparently, we'll be getting a raise within two months.
- Görünüşe göre, biz iki ay içerisinde bir artış alacağız.
Tom should be here within fifteen minutes.
- Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.
We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
We spent all day indoors.
- Biz bütün günü içeride geçirdik.
Did you want to come in?
- İçeri girmek istedin mi?
Do you want to come in?
- İçeri girmek ister misin?
I've locked myself out of my house, so I'm going to break a window to get in.
- Kendimi evimin dışında kilitledim, bu yüzden içeri girmek için pencereyi kıracağım.
How much do we have to pay to get in?
- İçeri girmek için ne kadar para ödemek zorundayız?
I'd like to go inside.
- İçeri girmek istiyorum.
You have to go inside.
- İçeri girmek zorundasın.