içeri girme

listen to the pronunciation of içeri girme
Türkçe - İngilizce
ingoing
going in; entering
that is going in; "the entering class"; "the ingoing administration"; "ingoing data"
{s} going in, entering
The act of going in; entrance
Going; entering, as upon an office or a possession; as, an in-going tenant
içeri girmek
{f} enter
içeri girmek
come in

Don't you want to come inside? - İçeri girmek istemez misin?

Do you want to come in? - İçeri girmek ister misin?

içeri girmek
(Fiili Deyim ) go in

I'd like to go inside. - İçeri girmek istiyorum.

You don't have to go in if you don't want to. - İstemiyorsan içeri girmek zorunda değilsin.

içeri girmek
get into
içeri girmek
get in

Where can you buy a ticket to get in? - İçeri girmek için nereden bir bilet alabilirsin?

How much do we have to pay to get in? - İçeri girmek için ne kadar para ödemek zorundayız?

içeri girmek
step in
içeri girmek
a) to enter, to go in b) to lose money c) to go to jail
içeri girmek
drive in
içeri girmek
walk in
içeri girmek
pass into
içeri girmek
1. to enter. 2. (Konuşma Dili) to lose (a certain amount of money) in a business deal. 3. (Konuşma Dili) to wind up in the clink
içeri girmek
(Fiili Deyim ) nip in
içeri girme