When you quote a stupid text, do not forget the context.
- Aptalca bir metinden alıntı yaparken, içeriği unutma.
If you don't understand something, it's because you aren't aware of its context.
- Eğer bir şeyi anlamıyorsanız, onun içeriğinin farkında olmamanızdandır.
The spokesman explained the contents of the treaty to the press.
- Sözcü, anlaşmanın içeriğini basına açıkladı.
Tom examined the contents of the box.
- Tom kutunun içeriğini inceledi.
Those projects offer a lot of new and innovative content and ideas.
- Bu projeler bir sürü yeni ve yenilikçi içerik ve fikirler sunuyor.
Nature is the only book that provides great content on every page.
- Doğa her sayfada büyük bir içerik sağlayan tek kitaptır.
Sentences bring context to the words. Sentences have personalities. They can be funny, smart, silly, insightful, touching, hurtful.
- Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.
In order to fully understand how a word is used, it needs to be used in many different contexts.
- Bir kelimenin nasıl kullanıldığını tam olarak anlamak için, onun birçok farklı içeriklerde kullanılması gerekir.
The contents of this book are not suitable for people with weak nerves.
- Bu kitabın içerikleri zayıf sinirli insanlar için uygun değildir.
He emptied the box of its contents.
- O onun içeriklerinin kutusunu boşalttı.
This site contains content not suitable for persons under the age of 18.
- Bu site 18 yaşın altındaki kişiler için uygun olmayan içerik içeriyor.
Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır.
- Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.