hypothesis that has not been pursued

listen to the pronunciation of hypothesis that has not been pursued
İngilizce - Türkçe

hypothesis that has not been pursued teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lead
{f} öncülük etmek
lead
{i} örnek

Örnek olarak liderlik etmeliyiz. - We should lead by example.

lead
{i} kurşun levha
lead
{f} yönetmek
lead
{i} önde olma
lead
kalem kurşunu
lead
ikna etmek
lead
ara kablosu
lead
idare etmek
lead
götürmek
lead
tasma kayışı
lead
öncülük

Grup yürüyüşe öncülük edecek bir rehber kiraladı. - The group hired a guide to lead the hike.

Sen neden yolda öncülük yapmıyorsun? - Why don't you lead the way?

lead
yol göster(mek)
lead
(Mühendislik) kurşun

Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı? - Which is heavier, lead or gold?

İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün. - It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.

lead
İpucu

A lead from an informer enabled the police to make several arrests.

Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti. - The police and the FBI pursued several leads.

Polisin elinde hâlâ hiçbir ipucu yok. - The police still have no leads.

lead
(Askeri) ÖNLEME MESAFESİ: Hareket halindeki bir hedefe isabet temin edebilmek için, hedefin ilerisinde seçilecek nişan noktası ile hedef arasındaki mesafe
lead
(sıfat) kurşundan yapılmış
lead
{i} (versatil kalem için) uç, min
lead
{i} önde gelme, başta olma, ileride bulunma
lead
(fiil) başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak (kartlarını), götürmek
İngilizce - İngilizce
lead

The investigation stalled when all leads turned out to be dead ends.

hypothesis that has not been pursued

    Heceleme

    hy·poth·e·sis that has not been pur·sued

    Türkçe nasıl söylenir

    haypäthısıs dhıt hız nät bın pırsud

    Telaffuz

    /hīˈpäᴛʜəsəs ᴛʜət həz ˈnät bən pərˈso͞od/ /haɪˈpɑːθəsəs ðət həz ˈnɑːt bən pɜrˈsuːd/