Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
- This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
O, yüzüncü doğum gününden birkaç gün önce öldü.
- He died a few days before his hundredth birthday.
Yüzüncü doğum gününden birkaç gün önce vefat etti.
- He passed away several days before his hundredth birthday.
Seni yüzde yüz destekliyorum.
- I support you one hundred percent.
Yüzde yüz kesin emin değilim.
- I'm not a hundred percent sure.
Bina yüz metre yüksekliğindedir.
- The building is one hundred meters high.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Havaalanında yüzlerce taksi vardı,hepsi iş için çığırtkanlık yapıyorlardı.
- There were hundreds of taxis at the airport, all touting for business.
Yüzlerce kuş gözüme ilişti.
- I caught sight of hundreds of birds.
Dört yüz elli siyah pilot gruptaydı.
- Four hundred fifty black pilots were in the group.
Dört yüz milyon insan ilk dilleri olarak İngilizce konuşmaktadırlar.
- Four hundred million people speak English as their first language.
Beş yüz vagon ile başladılar.
- They started with five hundred wagons.
Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
- One hundred, two hundred, three hundred, four hundred, five hundred, six hundred, seven hundred, eight hundred, nine hundred, one thousand.
Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
- One hundred, two hundred, three hundred, four hundred, five hundred, six hundred, seven hundred, eight hundred, nine hundred, one thousand.
Yüzüncü doğum gününden birkaç gün önce vefat etti.
- He passed away several days before his hundredth birthday.
O, yüzüncü doğum gününden birkaç gün önce öldü.
- He died a few days before his hundredth birthday.
Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.
- Selena Gomez's second album hit Billboard Magazine's top two hundred albums chart at number four.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Overall, the top a hundred and seventy-five executives at the companies.
He made a hundred in the historic match.
We busted our tails and won, we gave 110%.
I had to get up at oh dark hundred to catch a plane.
He has a one hundred percent record of success.
This drink is 100% organic.
I was among the first division to leave the long detested prison that for three hundred weary days had been my horrible lodging place.
... businesses plan to invest almost a hundred ...
... how we train teachers. So now I want to hire another hundred thousand new math and science ...