Bütün başarılarına rağmen oldukça alçakgönüllü bir adamdır.
- He's a quite humble man in spite of all he's achieved.
Ben bu gezegendeki en alçakgönüllü insanım.
- I'm the humblest person on this planet.
Alçak gönüllü adam komşuları ile iyi geçiniyor.
- The humble man is getting along with his neighbors.
Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.
- Please accept my humble apologies.
Başarılarına rağmen, o çok mütevazidir ve onlar hakkında övünmez.
- Despite his achievements, he is very humble and doesn't boast about them.
Mütevazi görünümlü yaşlı adam krala takdim edildi.
- A humble-looking old man was presented to the king.
Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.
- Please accept my humble apologies.
Balta alçakgönüllü bir boyuna gitmez.
- The axe does not go to a humble neck.
Bu gerçekten aşağılayıcı.
- This is really humbling.
Hepsi çok aşağılayıcı oldu.
- It's all been very humbling.
Bu gerçekten aşağılayıcı.
- This is really humbling.
Hepsi çok aşağılayıcı oldu.
- It's all been very humbling.
Thy humble nest built on the ground. -Cowley.
The genius which humbled six marshals of France. -Macaulay.
Without a humble imitation of the divine Author of our . . . religion we can never hope to be a happy nation. -Washington.
Humble yourselves therefore under the mighty hand of God, that he may exalt you. 1 Pet. v. 6.
I felt so humbled to help out during the disaster relief appeal.
... Well, from those humble beginnings of one device and one carrier and one country, how ...
... England to the most humble farmer in Africa, from the ...