He stood in awe before her. - O onun önünde huşu içinde durdu.
He stood in awe before her.
O onun önünde huşu içinde durdu.
With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position. - Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.
With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.
Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.