Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

how unfortunate that is!

listen to the pronunciation of how unfortunate that is!
İngilizce - Türkçe

how unfortunate that is! teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

beautiful
{s} güzel

Ben senden daha güzelim. - I am more beautiful than you.

O çok güzeldir, daha neyse çok akıllıcadır. - She is very beautiful, and what is more, very wise.

beautiful
{s} nefis
beautiful
zarif

Buz pateni zarif ve güzel olabilir. - Ice skating can be graceful and beautiful.

O güzel ve ayrıca çok zarif. - She is beautiful, and what is more, very graceful.

beautiful
gökçe
beautiful
{s} hoş

Tom sadece güzel kızlardan hoşlanıyor. - Tom likes only beautiful girls.

Bir dağ sırtı eteğinde güzel bir şehirde yaşamak çok hoştur. - It's very pleasant to live in a beautiful city at the foot of a mountain ridge.

beautiful
beautifully güzel bir şekilde
beautiful
ahım şahım
beautiful
keleş
beautiful
gül gibi
beautiful
{s} (çok) güzel
beautiful
akça pakça
beautiful
{s} biçimli
beautiful
harika

Aşk harika ve güzeldir. - Love is wonderful and beautiful.

Piknik için harika bir gün, değil mi? - Isn't it a beautiful day for a picnic?

beautiful
çok iyi
beautiful
{s} tatlı

Bu çiçek tatlı kokuyor. - This flower smells beautiful.

O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı. - She wasn't beautiful, but she had big, kind brown eyes and a sweet smile.

beautiful
ahu gibi
İngilizce - İngilizce
beautiful

Beautiful! I dropped the soup on the floor!.

how unfortunate that is!