Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- How long does the airport bus take to the airport?
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
- Do you know how old Miss Nakano is?
En büyük erkek evladın kaç yaşında?
- How old is your oldest son?
Tom nasıl dans edeceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know how to dance.
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
- Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
Bunu nereden biliyorsun?
- How do you know this?
Bana nereden bildiğini söyle.
- Tell me how you knew.
Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
- I handled the problem the only way I knew how.
Bunu yapma yöntemin bu.
- That's how you do it.
Onu yapma tarzın yanlıştı.
- How you did that was wrong.
Tom ve Mary'nin onu yapma tarzını beğeniyorum.
- I like how Tom and Mary did that.
Tom'un bunu yapma yöntemi bu.
- That's how Tom does it.
Bunu yapma yöntemin bu.
- That's how you do it.
Mühendisin kendine sormak zorunda olduğu yedi soru: kim, ne, ne zaman, nerede, niçin, nasıl ve ne kadar.
- The seven questions that an engineer has to ask himself are: who, what, when, where, why, how and how much.
Niçin bana inanmıyorsun?
- How come you don't believe me?
Merhaba Mimi! Nasılsın?
- Hello Mimi! How are you?
Günaydın, nasılsınız?
- Good morning, how are you doing?
Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
- After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here.
Ne kadar süredir bu kasabadasın?
- How long have you been in this town?
Ne sıklıkta yurt dışına gidersin?
- How often do you go abroad?
Geçen yaz ne sıklıkta yüzmeye gittin?
- How often did you go swimming last summer?
New York Londra'ya ne kadar uzaklıktadır?
- How far is it from New York to London?
İstasyonun belediye binasına ne kadar uzaklıkta olduğunu biliyor musunuz?
- Do you know how far it is from the station to city hall?
Nereye kadar gitmek zorundayız?
- How far do I have to go?
Bunu nereye kadar götürmeye isteklisin?
- How far are you willing to take this?
Odada kaç tane erkek çocuk var?
- How many boys are there in the room?
Kaç tane çocuğun var?
- How many children do you have?
Tom kaç para harcamak zorunda olduğumuzu tam olarak bilmeli.
- Tom should know exactly how much money we have to spend.
O dağ bisikleti kaç para?
- How much is that mountain bike?
Akıllı telefonunuzu hangi sıklıkla kontrol ediyorsunuz?
- How often do you check your smartphone?
Hangi sıklıkla mesajlarını kontrol edersin.
- How often do you check your messages?
Yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?
- How about going out for a walk?
Yürüyüş yapmaya ne dersin?
- How about taking a walk?
Merhaba öğretmenim. Naber?
- Hello teacher. How are you doing?
Nasıl olur da uyumak istemezsin?
- How come you don't want to sleep?
Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?
- How come you call on us so late at night?
Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- How long does the airport bus take to the airport?
Onlar İngiltere'de ne kadar süre yaşadılar?
- How long did they live in England?
Onu ne kadar zamandır tanıyorsun?
- How long have you known her?
Ne kadar zamandır gebesin?
- How long have you been pregnant?
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Yürüyüş yapmaya ne dersin?
- How about going for a walk?
Yürüyüş yapmaya ne dersin?
- How about taking a walk?
Ben bir doktorum. Peki ya sen?
- I'm a doctor. How about you?
Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.
- How about staying for dinner? I'm making a big pot of stew.
Niçin dün gece beni aramadın.
- How come you didn't call me last night?
Niçin Mary onunla pikniğe gidiyor?
- How come Mary is going on a picnic with him?
Nasıl oldu da buradasın?
- How come you are here?
Nasıl oldu da Tom bitirmedi?
- How come Tom didn't finish?
İstasyona ne kadar uzakta?
- How far is it to the station?
O, New York'a ne kadar uzakta?
- How far is it to New York?
Köprü ne kadar uzunmuş!
- How long that bridge is!
Köprü ne kadar uzunluktadır?
- How long is the bridge?
Kaç tane çocuğun var?
- How many kids do you have?
Otobüs her gün kaç kez çalışır?
- How many times does the bus run each day?
Büyük oğlun kaç yaşında?
- How old is your elder son?
En büyük erkek evladın kaç yaşında?
- How old is your oldest son?
Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.
- He knows how to make a radio.
Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.
- Few students know how to read Latin.
Kız ne kadar iyi kayıyor.
- How well that girl skis!
Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun?
- How well can you play guitar?
Ben bir doktorum. Peki ya sen?
- I'm a doctor. How about you?
Peki ya sen? Hala arkadaşımla evli misin?
- How about you? Are you still married my friend?
Merhaba Mimi! Nasılsın?
- Hello Mimi! How are you?
İyi günler, nasılsın?
- Good day, how are you?
İyi günler, nasılsınız?
- Good day, how are you?
Ben iyiyim. Ve siz nasılsınız?
- I'm fine. And how are you doing?
Londra'da ne kadar kalacaksın?
- How many days will you remain in London?
Ne kadar ihtiyacın var?
- How many do you need?
Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.
- You had better ask him in advance how much it will cost.
Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
- I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
Tom! Seni tekrar görmek ne güzel!
- Tom! How nice to see you again!
Yine Hawaii'de olmak ne güzel!
- How nice to be in Hawaii again!
Ne iyi ettin de geldin.
- How nice of you to come.
How often do you practice?.
I remember how to solve this puzzle.
There’s this real Al Capone fear that they’re going to get our guys, not on marijuana, but on something else,” Mr. Edson said, referring to how Capone was eventually charged with tax evasion rather than criminal activity.
How else can we get this finished?.
How was your vacation?.
It is an a posteriori argument, evincing the fact, but not the how.
How wonderful it was to receive your invitation.
They shall beat their swords into plowshares and their spears into pruning hooks; One nation shall not raise the sword against another, nor shall they train for war again.
- They will hammer their swords into ploughshares and their spears into sickles. Nation will not lift sword against nation, no longer will they learn how to make war.
How do I open the hood?
- How do I open the bonnet?
Fine, and you? (informal).
How come you didn't leave when you had the chance?.
I don't know how long the Amazon River is.
How long is the flight?.
The city of Melbourne has much more culture than Sydney. ― How so?.
I'm feeling really depressed. ― How so?.