how teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- nasıl
İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
- ne
- ne denli
- ne kadar
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
- She told me how it was wrong to steal.
- nasıl yani
- ne alemde
- kaç
Kaç tane dolma kalemin var?
- How many pens do you have?
Kaç tane çocuğun var?
- How many kids do you have?
- hangi yolla
- nice
- nasıl da
Tom nasıl dans edeceğini bilmiyor.
- Tom doesn't know how to dance.
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know how to treat his employees properly.
- nereden
Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- How did you know we were here?
Tom'un bir yerli konuşmacı olmadığını nereden biliyorsun?
- How do you know that Tom isn't a native speaker?
- amma
- nasl
- nasıl: How did it happen? Nasıl oldu? How will he do this? Bunu nasıl yapacak? How does it work? Nasıl çalışıyor?
- How about it? Ne dersiniz? How are you? Nasılsınız? How do you do? Nasılsınız? How goes it? How is it going? Ne var ne yok? Ne âlem desin
- yöntem
Bunu yapma yöntemin bu.
- That's how you do it.
Onu yapma yöntemimiz bu.
- That's how we did it.
- yapma tarzı
Profesyonellerin bunu yapma tarzı budur.
- That's how the pros do it.
Onu yapma tarzın yanlıştı.
- How you did that was wrong.
- yapma yöntemi
Onu yapma yöntemimiz bu.
- That's how we did it.
Dondurma yapma yöntemimiz budur.
- This is how we make ice cream.
- ne kadar: How long
- ne halde
- ne suretle
- ne derecede
- ne durumda
- ne maksatla
- niçin
Niçin ve nasıl olduğunu sorduğunda bilim başlar.
- Science begins when you ask why and how.
Niçin şarkı söylemiyorsun?
- How come you don't sing?
- ne âlemde
- how are you
- nasılsın
İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
Merhaba Mimi! Nasılsın?
- Hello Mimi! How are you?
- how about
- (deyim) ne dersiniz? 2.hatirliyormusun?
- how about
- (deyim) how about...?
- how long
- ne kadar süre
Onlar İngiltere'de ne kadar süre yaşadılar?
- How long did they live in England?
Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
- Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
- how often
- ne sıklıkta
Geçen yaz ne sıklıkta yüzmeye gittin?
- How often did you go swimming last summer?
Ne sıklıkta onu görürsün?
- How often do you see him?
- how about you
- sen nasılsın
- how come
- nasıl yani
- how far
- ne kadar uzak
İstasyona ne kadar uzakta?
- How far is it to the station?
İstasyonun belediye binasına ne kadar uzaklıkta olduğunu biliyor musunuz?
- Do you know how far it is from the station to city hall?
- how far
- nereye kadar?
Nereye kadar gitmek zorundayız?
- How far do I have to go?
Bunu nereye kadar götürmeye isteklisin?
- How far are you willing to take this?
- how many
- kaç tane
Odada kaç tane erkek çocuk var?
- How many boys are there in the room?
Kaç tane çocuğun var?
- How many kids do you have?
- how much
- kaç para
Tom kaç para harcamak zorunda olduğumuzu tam olarak bilmeli.
- Tom should know exactly how much money we have to spend.
Tom kaç parası olduğunu görmek için cüzdanını kontrol etti.
- Tom checked his wallet to see how much money he had.
- how often
- hangi sıklıkla
Hangi sıklıkla mesajlarını kontrol edersin.
- How often do you check your messages?
Akıllı telefonunuzu hangi sıklıkla kontrol ediyorsunuz?
- How often do you check your smartphone?
- how about
- (Konuşma Dili) var mısın
- how about
- ne dersin
Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin?
- How about spending an elegant and blissful time at a beauty salon?
İçmek için soğuk bir şeye ne dersin?
- How about something cold to drink?
- how about you
- sen peki
- how are you
- naber
Merhaba öğretmenim. Naber?
- Hello teacher. How are you doing?
- how come
- (Konuşma Dili) nasıl olur?
Nasıl olur da uyumak istemezsin?
- How come you don't want to sleep?
Nasıl olur da daha iyisini yapmıyoruz?
- How come we're not doing better?
- how come
- (Konuşma Dili) nasıl olur da
- how is going
- hayat nasıl gidiyor
- how is going
- nasıl gidiyor
- how long
- ne kadar
Havaalanı otobüsünün havaalanına götürmesi ne kadar sürer?
- How long does the airport bus take to the airport?
Londra'da ne kadar kalacaksın?
- How long are you going to be in London?
- how so
- (Konuşma Dili) nasıl yani
- How long
- ne kadar zamandır
Birbirinizi ne kadar zamandır tanıyorsunuz?
- How long have you known each other?
Ne kadar zamandır gebesin?
- How long have you been pregnant?
- How much
- ne kadar
Ona ne kadar inanıyorsun?
- How much do you believe him?
Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
- how about
- ne dersin?
Yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?
- How about going out for a walk?
Bir güzellik salonunda hoş ve mutlu bir zaman geçirmeye ne dersin?
- How about spending an elegant and blissful time at a beauty salon?
- how about
- ya?
Yürüyüş yapmaya ne dersin?
- How about taking a walk?
Ya sizin yerinizi nasıl?
- How about your place?
- how about
- -den ne haber?
- how come
- niçin
Niçin Tom öğle yemeği hazırlamıyor?
- How come Tom isn't making lunch?
Niçin Mary onunla pikniğe gidiyor?
- How come Mary is going on a picnic with him?
- how come
- nasıl oldu da
Nasıl oldu da Tom dövüşmedi?
- How come Tom didn't fight?
Nasıl oldu da buradasın?
- How come you are here?
- how far
- ne kadar uzakta?
İstasyona ne kadar uzakta?
- How far is it to the station?
Onun ne kadar uzakta olduğunu bilmem gerekiyor.
- I need to know how far it is.
- how long
- ne kadar uzun
Köprü ne kadar uzunmuş!
- How long that bridge is!
Bu kalem ne kadar uzundur?
- How long is this pencil?
- how many
- kaç
O otobüs günde kaç kez çalışır?
- How many times a day does that bus run?
Otobüs her gün kaç kez çalışır?
- How many times does the bus run each day?
- how old
- kaç yaşında
Bir insan kaç yaşında olursa olsun, öğrenebilir.
- No matter how old one may be, one can learn.
En büyük erkek evladın kaç yaşında?
- How old is your oldest son?
- how to
- nasıl
Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
- Do you know how to drive a car?
Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
- Do you know how to drive?
- how well
- ne kadar iyi
Tom'u ne kadar iyi tanıyorsunuz?
- How well do you know Tom?
Size ne kadar iyi yüzebilirsin?
- How well can you swim?
- How about you
- peki ya sen
Ben bir doktorum. Peki ya sen?
- I'm a doctor. How about you?
Peki ya sen? Hala arkadaşımla evli misin?
- How about you? Are you still married my friend?
- How about you
- seni sormalı
- How about you
- senden ne haber
- How old
- kaç yaşındasın
- How?
- nasıl?
- how about you
- Peki ya sen? Ya sen? Senden ne haber?
- how are things
- nasıl gidiyor, herşey yolundamı
- how are you
- nasılsın?
Merhaba Mimi! Nasılsın?
- Hello Mimi! How are you?
Merhaba, John! Nasılsın?
- Hello, John! How are you?
- how are you
- nasılsınız
Günaydın, nasılsınız?
- Good morning, how are you doing?
İyi günler, nasılsınız?
- Good day, how are you?
- how come
- Nasıl oldu da? , Niçin?
- how manyth
- kaçıncı
- how much
- ne kadar çok
- how of
- nasıl
- how soon
- nasıl yakında
- how you doing
- nasılsın
- how you doing
- naber
- How come
- {k} Niye?/Nasıl olur? How did he measure up? Diğerlerine göre nasıldı o?
- How ever
- Nasıl ...?: How ever did it come about? Nasıl oldu?
- How so
- Niçin?/Nasıl olabilir?
- how come
- (deyim) how come...? [kd] nasil oldu da? nicin ?
- how far
- (isim) kadar uzak
- how lovely
- (isim) güzel
- how lovely
- ne güzel
- how many
- ne kadar
Londra'da ne kadar kalacaksın?
- How many days will you remain in London?
Ne kadar halan ve dayın var?
- How many aunts and uncles do you have?
- how much
- kaça
Akşam yemeğinin kaça mal olacağı kimsenin umurunda değil.
- Nobody cares how much the dinner is going to cost.
Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.
- You had better ask him in advance how much it will cost.
- how much
- 1. ne kadar: No matter how much I try, I just can't do it. Ne kadar uğraşırsam uğraşayım, yine de yapamam. How much money do you need? Ne
- how nice
- (isim) iyi
- how nice
- ne güzel
Yine Hawaii'de olmak ne güzel!
- How nice to be in Hawaii again!
Tom! Seni tekrar görmek ne güzel!
- Tom! How nice to see you again!
- how nice
- ne iyi
Ne iyi ettin de geldin.
- How nice of you to come.
