Bugün hava çok sıcak.
- It is very hot today.
Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.
- In the summer it's very hot in southern Spain.
Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu.
- Tom put too much hot sauce on his pizza.
Biraz baharatsız ve acısız Kore yemeği yemek istiyorum.
- I want to eat some Korean food that isn't hot and spicy.
Tom muhtemelen kızgın olacak.
- Tom is likely to be hot.
Biraz ateşli değil misin?
- Aren't you a little hot?
Tom Mary'ye onun ateşli olduğunu söyledi.
- Tom told Mary that she was hot.
Çok seksi olduğunu düşünüyorsun.
- You think you're so hot.
Sen inanılmaz seksisin.
- You're incredibly hot.
Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.
- The fresh strawberries went like hot cakes.
Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
Dışarısı o kadar sıcak ki bütün günü klimalı evimde geçirmek istiyorum.
- It's so hot outside that I want to spend all day in my air conditioned house.
Bir otel rezervasyonu istiyorum.
- I'd like a hotel reservation.
Bu köri yenilmeyecek kadar sıcaktır.
- This curry is too hot to eat.
Kobe'de yeni bir otelde kaldılar.
- They stayed at a new hotel in Kobe.
Acı ve baharatlı olmayan bir şey yemek istiyorum.
- I want to eat something that's not hot and spicy.
Sıcak ve baharatlı ise umursamıyorum.
- I don't mind if it's hot and spicy.
His new pickup is hot!.
a hot wire.
hot merchandise.
Some of these publications show signs of hasty production, indicating that they were written while the news was hot.
The ball lands on the fairway, just a couple of yards in front of the green. Nice shot Sarah! You're hot today! Jenny says.