Ben öğle yemeği için bir sosisli sandviç yedim.
- I ate a hot dog for lunch.
Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.
- Tom bet me fifty dollars that he could eat more hot dogs than I could.
Tom genellikle sosisli sandviçlerinin üzerine hardal ve ketçap koyar.
- Tom usually puts mustard and ketchup on his hot dogs.
Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.
- Tom bet me fifty dollars that he could eat more hot dogs than I could.
Hot dog! I said.