At last she got a job as a stewardess.
- Sonunda bir hostes olarak bir iş buldu.
A stewardess was saved from the wreckage.
- Bir hostes enkazdan kurtarıldı.
He married an air hostess.
- O, bir hostesle evlendi.
Let's drink to our charming hostess!
- Çekici hostesimize içelim!
He married an air hostess.
- O, bir hostesle evlendi.