Tom hakkında söyleyecek berbat bir şeydi.
- That was a horrible thing to say about Tom.
Bu yılki performansları çok berbattı.
- Their performance that year was horrible.
Pazar gününden nefret ediyorum! Çok kötü bir gün!
- I hate Sunday! It's a horrible day!
Sen kötü bir insan değilsin.
- You're not a horrible person.
Kalabalık meydanda korkunç bir şey oldu.
- Something horrible happened in the busy square.
Keşke bu korkunç yerden gidebilsem.
- I just wish we could leave this horrible place.
Kendini çok berbat hissediyor olmalısın.
- You must feel horrible.
Bu yılki performansları çok berbattı.
- Their performance that year was horrible.