Umarım kimse benim dans ettiğimi görmedi.
- I hope no one saw me dancing.
Umarım kimse beni dans ederken görmemiştir.
- I just hope no one saw me dancing.
Sami yataktan sıçradı.
- Sami hopped from the bed.
Umarım onlar diğerleri gibi uçuşumu geciktirmezler.
- Hopefully they don't delay my flight like the others.
Umarım uçuşunu beğenirsin.
- I hope you enjoy your flight.
Tom arabada zıpladı ve havalandı.
- Tom hopped in the car and took off.
Kül rengi bir tavşan ortaya çıktı ve ben yaklaşır yaklaşmaz zıplayıp tekrar ormana doğru koştu.
- An ash-colored rabbit appeared and as soon as I drew near, it hopped and ran into the woods again.
Biraz başarı ümidi var.
- There is little hope of success.
Biraz daha para biriktirmeyi ummuştum.
- I had hoped to save more money.
He was hopping mad when he came home and discovered that she had gotten herself a new car without consulting him.
I hopped a plane over here as soon as I heard the news.