Tom gri bir kapüşonlu tişört giyiyordu.
- Tom was wearing a gray hoodie.
O onun kapüşonlu svetşörtünü ödünç aldı.
- She borrowed his hoodie.
Arabanın motor kaputunda bir şey var.
- There's something on the hood of your car.
Tom bir kukuleta takıyordu.
- Tom was wearing a hood.
Sami siyah pantolon ve gri bir kapşonlu svetşört giymişti.
- Sami was dressed in black pants and a gray hoodie.
Sami gri bir kapşonlu svetşört giyiyordu.
- Sami was wearing a gray hoodie.
Tom bir kukuleta takıyordu.
- Tom was wearing a hood.
Tom arabasının kaputuna oturdu.
- Tom sat on the hood of his car.
Hava o kadar sıcak ki bir arabanın kaputunda yumurta pişirebilirsiniz.
- It's so hot that you could cook an egg on the hood of a car.
Kurt kırmızı başlıklı kızı yedi. Avcı kurtu vurdu.
- The wolf ate Little Red Riding Hood. The hunter shot the wolf.
Köydeki herkes ona Yeşil Başlıklı Kız diyordu.
- Everyone in the village called her Little Green Riding Hood.