Meydanda bir yürüyüşe çıktık.
- We went for a walk in the square.
Kalabalık meydanda korkunç bir şey oldu.
- Something horrible happened in the busy square.
Bir marangoz gönyesine sahip olmalısın.
- You ought to have a carpenter's square.
Beijing'e gideceksen, kesinlikle Tiananmen Meydanı'na bir bak.
- If you go to Beijing, definitely have a look at Tiananmen Square.
It may be prison, but at least I'm getting three square meals a day.