Almanca - Türkçe
hoffnungslos teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- s. 'hofnungslo: s umutsuz
- {'hofnungslo: s} umutsuz
- ümitsiz vaka
- ümitsizce
- umutsuz
İngilizce - Türkçe
hoffnungslos teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- gloomy
- {s} kasvetli
Bugün kasvetli hissediyorum.
-I'm feeling gloomy today.
Neden Tom çok kasvetli?
-Why is Tom so gloomy?
- gloomy
- kapanık
- gloomy
- {s} hüzünlü
- gloomy
- üzüntülü
- gloomy
- mahzun
- gloomy
- {s} sıkıcı
- gloomy
- sıkıntılı
Neden bu kadar sıkıntılısın?
-Why are you so gloomy?
- despondent
- ümitsizliğe kapılmış
- despondent
- ümitsiz
- despondent
- umutsuzluğa kapılmış
- gloomy
- karanlık
Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.
-The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.
Karanlık ev bir hayalet gibiydi.
-The gloomy house was like a ghost.
- beyond hope
- umut ötesinde
- despondent
- umutsuzluğa kapılmış olmak
- despondent
- {s} morali bozuk
- despondent
- {s} umutsuz
- despondent
- {s} umutsuz, ümitsiz, meyus
- gloomy
- {s} loş
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
hoffnungslos teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- hopeless
He's a hopeless case.
-Er ist ein hoffnungsloser Fall.
The situation seems hopeless.
-Die Lage scheint hoffnungslos.
- hopelessly
- irredeemably
- unhopefully
- past hope
- gloomy
- unhopeful
- despondent
- beyond hope
- Die Lage ist ernst, aber nicht hoffnungslos.
- Down but not out
- Die Lage ist nicht hoffnungslos.
- It's not all doom and gloom (for somebody)
- dem Feind an Mannstärke und Material hoffnungslos unterlegen sein
- to be hopelessly inferior to the enemy in manpower and materiel