Haberi duysa, şoka girer.
- If he should hear the news, he would be shocked.
Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
- We all shuddered from the great shock.
O, kapının yanında çömeldi.
- She crouched down by the gate.
Tom Mary'nin yanında çömeldi.
- Tom crouched down next to Mary.
Biz onun ani ölümünden oldukça sarsıldık.
- We were quite shocked by her sudden death.
Herkes sarsılmış görünüyordu.
- Everyone looked shocked.
Bu saat darbeye dayanıklı.
- This watch is shock-proof.