Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.
- The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.
Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
- We all shuddered from the great shock.
Tom'un yanına çömeldiler.
- They crouched down beside Tom.
Tom Mary'nin yanında çömeldi.
- Tom crouched down next to Mary.
Herkes sarsılmış görünüyordu.
- Everyone looked shocked.
Tom biraz sarsılmış görünüyordu.
- Tom looked a little shocked.
Bu saat darbeye dayanıklı.
- This watch is shock-proof.