Onlar dün gece büyük bir curcuna yaptılar.
- They made a big racket last night.
Devam eden bütün bu curcunayla uyuyamıyorum.
- I can't sleep with all this racket going on.
Birisi benim tenis raketimi çaldı.
- Someone stole my tennis racket.
Tenis raketini sıkıca kavradı.
- He gripped the tennis racket tightly.
Dokuz FIFA yetkilisi tutuklandı ve şantaj ve rüşvet ile suçlandı.
- Nine FIFA officials have been arrested and charged with racketeering and bribery.
Bütün bu gürültü nedir?
- What's all that racket?
Ben bütün o gürültü ile uyuyamıyorum.
- I can't sleep with all that racket.