hinweise

listen to the pronunciation of hinweise
İngilizce - Türkçe

hinweise teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hints
ipuç

Senin ipuçlarından bıktım. - I'm sick of your hints.

notes
notlar

Sınavda önce notlarını gözden geçirmek için biraz zaman harcamayı unutma. - Don't forget to spend a little time looking over your notes before the exam.

Tom, ders sırasında notlar aldı. - Tom took notes during class.

notes
(isim)t, notlar
notes
(Bilgisayar) not sayısı
notes
not

Notlarına bakmama izin verir misin? - Could you let me see your notes?

Sınavda önce notlarını gözden geçirmek için biraz zaman harcamayı unutma. - Don't forget to spend a little time looking over your notes before the exam.

references
(Bilgisayar) başvurular
references
referanslar

Lütfen referanslar sağlayın. - Please provide references.

Tom'un referanslarını kontrol etmeliydim. - I should've checked Tom's references.

references
yararlanılan kaynaklar
references
(Bilgisayar) bilgi alınabilecek kişiler
references
(Bilgisayar) referanslarımız
signs
(Bilgisayar) amblemler
clues
ipuçları

Dedektif bazı ipuçlarını bulmak için bir büyüteç kullanır. - The detective used a magnifier to find some clues.

Lütfen ipuçları için günlüğü tarayın. - Please scan the diary for clues.

hints
ipuçları

Senin ipuçlarından bıktım. - I'm sick of your hints.

references
kaynaklar
signs
imzalar

Umarız vali onu imzalar. - We hope the governor signs it.

O en önemli belgeleri imzalar. - She signs the most important documents.

signs
(Bilgisayar) işaretler

Bu siste yol işaretlerini göremiyorum. - I can't see the road signs in this fog.

Onlar el işaretleri kullanarak iletişim kurabilirler. - They can communicate using hand signs.

hints
hint ima et
indications
(Askeri) (INTELLIGENCE) EMARELER (İSTİHBARAT): Çeşitli değerlendirme derecelerinde, muhtemel düşmanın bir hareket tarzını kabul veya reddetme niyetiyle ilgili bilgi
pointers
Büyükayı takımyıldızındaki işaret yıldızlar