high social position. (see also the quality.)

listen to the pronunciation of high social position. (see also the quality.)
İngilizce - Türkçe

high social position. (see also the quality.) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

quality
{i} nitelik

Nitelik, nicelikten baskın çıkar. - Quality trumps quantity.

Nicelik değil, nitelik. - Quality, not quantity.

quality
{i} kalite

Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir. - The quality of higher education must answer to the highest international standards.

Biz her zaman servis kalitesinde iyileştirmeyi amaçlıyoruz. - We are always aiming at improving the quality of service.

quality
{i} soyluluk
quality
{i} kalite, nitelik: average quality orta nitelik. high quality yüksek kalite. poor quality düşük kalite. quality control
quality
{i} ses kalitesi

Benim stereo setimin ses kalitesi seninkinden daha kötü. - My stereo set is inferior to yours in sound quality.

Ses kalitesi önemlidir. - Sound quality matters.

quality
{i} önermenin niteliği
quality
{i} asalet
quality
hassa
quality
{i} cins
quality
{i} yetenek
quality
{i} kabiliyet
quality
high quality yüksek kalit
quality
{i} yapı

Bu el yapımı eşyalar kalite olarak farklıdır. - These hand-made articles differ in quality.

Eğer kalite istiyorsanız, bunun için ödeme yapın. - If you want quality, pay for it.

quality
(Nükleer Bilimler) (of a beam of radiation) kalite (radyasyon demetinin)
quality
nevi
quality
(isim) kalite, nitelik, vasıf, özellik, yapı, mizaç, bünye, yetenek, kabiliyet, cins, ses kalitesi, ses rengi, önermenin niteliği, soyluluk, asalet
quality
{i} mizaç
quality
artam
İngilizce - İngilizce
quality

Membership of this golf club is limited to those of quality and wealth.

high social position. (see also the quality.)