Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.
- Tom keeps a spare key hidden in his garden.
Tom Mary'nin arabasına zorla girdi ve sürücü koltuğunun altında gizli olan şeyi çaldı.
- Tom broke into Mary's car and stole what was hidden under the driver's seat.
Arkanda saklı ne var?
- What do you have hidden behind your back?
Tom'un arkasında saklı bir şeyi var.
- Tom has something hidden behind his back.
Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.
- The cat lay hidden in the bushes.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Güneş ayın gölgesine gizlenmişti.
- The sun was hidden in the moon's shadow.
Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.
- The money was hidden beneath the floorboards.
Tom hayal kırıklığını gizlemek için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to hide his disappointment.
Tom kelliğini gizlemek için şapkasını çıkarmadı.
- Tom kept his hat on to hide his baldness.
Tom anahtarı saklamak için iyi bir yer bulamadı.
- Tom couldn't find a good place to hide the key.
Paramı saklamak için iyi bir yer düşünemedim.
- I couldn't think of a good place to hide my money.
Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.
- Thanks for saving my hide.
Bir kayanın altında saklanmak istiyorum.
- I want to hide under a rock.
Saklanmak zorunda değilsin.
- You don't have to hide.
Tom hayal kırıklığını gizlemek için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to hide his disappointment.
Tom hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı.
- Tom tried to hide his disappointment.
Duygularımı gizleyemiyorum.
- I can't hide my feelings.
Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.
- I shall hide the key so that you cannot open the suitcase.
Ben gizlenmek için tüm yerleri biliyorum.
- I know all the places to hide.
Gizlenmek için güvenli bir yer bulmamız gerek.
- We need to find a safe place to hide.
Saklayacak bir şeyim yok.
- I've got nothing to hide.
Tom Mary'ye âşık olduğu gerçeğini saklama girişiminde bulunmadı.
- Tom made no attempt to hide the fact that he was in love with Mary.
hidden talents.
The blind man, whom he had not been able to cure with the pomade, had gone back to the hill of Bois-Guillaume, where he told the travellers of the vain attempt of the druggist, to such an extent, that Homais when he went to town hid himself behind the curtains of the Hirondelle to avoid meeting him.
... a hidden mic and watching through a hidden camera. ...
... public, and subject to scrutiny so that defects can be discovered, so that hidden features ...