Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
- Bill llevó a su hermano menor al zoo.
Erkek kardeşi her zaman TV izliyor.
- Su hermano siempre está viendo la televisión.
Kısa süre sonra erkek kardeşi eve geldi.
- Su hermano llegó a casa poco después.
Erkek kardeşimle sinemaya gittim.
- Fui al cine con mi hermano.