They're late, as usual.
- Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.
He came late as usual.
- O, her zamanki gibi geç geldi.
You are in my heart today as always.
- Bugün her zamanki gibi kalbimdesin.
Mary, as always, is inimitable!
- Mary, her zamanki gibi, eşsizdir!
As usual, the physics teacher was late for class.
- Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
She came late as usual.
- O, her zamanki gibi geç geldi.