Each of the brothers has a car.
- Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
She treated each of us to an ice cream.
- O, her birimize bir dondurma ikram etti.
I have faith in each and every one of you.
- Her birinize inancım var.
Every one of her songs was a hit.
- Onun şarkılarından her biri bir liste başıydı.