The principal presented each of the graduates with diploma.
- Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
She treated each of us to an ice cream.
- O, her birimize bir dondurma ikram etti.
I am master of all the birds in the world, and have only to blow my whistle and every one will come to me.
- Ben dünyadaki tüm kuşların efendisiyim ve sadece düdüğüme üflemek zorundayım ve her biri bana gelecektir.
I have faith in each and every one of you.
- Her birinize inancım var.