hence, the confines; the outer part; the environment

listen to the pronunciation of hence, the confines; the outer part; the environment
İngilizce - Türkçe

hence, the confines; the outer part; the environment teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

suburb
banliyö

Biz banliyölerde yaşıyoruz. - We live in the suburbs.

Benim evim banliyölerde. - My house is in the suburbs.

suburb
{i} varoş

Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı. - Tom and Mary bought a house in the suburbs.

Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır. - I think it's time for me to move to the suburbs.

suburb
{i} kenar mahalle

O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede. - He lives in a suburb, in a quiet suburb.

suburb
şehir civarı
suburb
suburban varoşta olan
suburb
(İnşaat,Teknik) uydukent
suburb
banliyo
suburb
yörekent
suburb
{i} varoş, dış mahalle
suburb
banliyöyesuburban train banliyö treni
suburb
kenar mahallede oturan
İngilizce - İngilizce
suburb
hence, the confines; the outer part; the environment