Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

hence, close to the heart; heartfelt; present in mind; engaging the attention

listen to the pronunciation of hence, close to the heart; heartfelt; present in mind; engaging the attention
İngilizce - Türkçe

hence, close to the heart; heartfelt; present in mind; engaging the attention teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dear
{ü} canım

Bana bir fincan kahve getirir misin? Memnuniyetle, canım. - Would you get me a cup of coffee? With pleasure, my dear.

Lütfen misafirlere biraz kahve servisi yap, canım. - Please serve the guests some coffee, dear.

dear
{i} sevimli kimse
dear
tatlım

Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı? - Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?

dear
(Ticaret) fiyatı yüksek
dear
değerli

O benim için çok değerlidir. - She is very dear to me.

Bu kitap benim için çok değerli. - This book is too dear for me.

dear
pahalı

Taze sebzeler kışın çok pahalıdır. - Fresh vegetables are very dear in winter.

dear
vah vah!
dear
aziz
dear
deme!
dear
{i} sevilen şey
dear
{s} kıymetli
dear
{ü} hay allah
dear
pahalıya
dear
samimi olarak
dear
samimi
dear
içtenlikle

O herkes tarafından içtenlikle sevilir. - She is dearly loved by everybody.

O, oğlunu içtenlikle seviyor. - She loves her son dearly.

dear
(isim) sevilen kimse, tatlı kimse, sevimli kimse, sevilen şey
İngilizce - İngilizce
dear
hence, close to the heart; heartfelt; present in mind; engaging the attention

    Heceleme

    hence, close to the heart; heartfelt; pres·ent in mind; en·gag·ing the at·ten·tion

    Telaffuz