Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

hence, a thing of small value; a trifle

listen to the pronunciation of hence, a thing of small value; a trifle
İngilizce - Türkçe

hence, a thing of small value; a trifle teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pin
(Mekanik) şiş

Tom cebinden pembe bir hap şişesi çıkardı. - Tom took a bottle of pink pills out of his pocket.

pin
pm
pin
bağlamak
pin
perçinlemek
pin
kopilya
pin
dişli
pin
broş
pin
iğne

Bir toplu iğne düşüşünü bile duyabilirdin. - You could have heard a pin drop.

Odada bir iğne düşüşünü duyabilirdin. - You could hear a pin drop in the room.

pin
toplu iğne

Bir toplu iğne düşüşünü bile duyabilirdin. - You could have heard a pin drop.

Bir toplu iğne düşüşünü bile duyabilirdin. - You could've heard a pin drop.

pin
(Mühendislik) pim, perno, muylu, sis, iğne
pin
tespit
pin
{f} dübel ile tutturmak
pin
bacak, dişli, iğne iğne
pin
{i} firkete
pin
{i} raptiye [brit.]
pin
{f} yüklemek (suç)
pin
{i} bacak

Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor. - Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.

Pinokyo'nun bacakları o kadar sertti ki onları hareket ettiremiyordu. - Pinocchio's legs were so stiff that he could not move them.

pin
iliştirmek
pin
{i} topluiğne
pin
{i} lobut
İngilizce - İngilizce
pin
hence, a thing of small value; a trifle