Bir trafik sıkışıklığı tarafından geciktirildim.
- I was delayed by a traffic jam.
Kötü hava uçağı geciktirdi.
- The bad weather delayed the plane.
Trenin gecikmeli olup olmadığı hiç önemli değil.
- It makes no difference whether the train is delayed or not.
Biz yoğun trafik tarafından geciktirildik.
- We were delayed by the heavy traffic.
Bir trafik sıkışıklığı tarafından geciktirildim.
- I was delayed by a traffic jam.
Uçuş ertelenmiş gibi görünüyor.
- It looks like the flight was delayed.
Tren belki ertelenmiştir.
- Perhaps the train has been delayed.
Trenin gecikmeli olup olmadığı hiç önemli değil.
- It makes no difference whether the train is delayed or not.
Nakliyatın gecikme ihtimaline karşı özel gecikme sigortamız var.
- In case the shipment is delayed, we have special delay insurance.
O kargo çok fazla gecikmiş.
- That shipment's been very much delayed.
Şiddetli kardan dolayı tren iki saat gecikmişti.
- The train was delayed for two hours because of the heavy snow.