held in great affection; passionately desired, adored; cherished

listen to the pronunciation of held in great affection; passionately desired, adored; cherished
İngilizce - Türkçe

held in great affection; passionately desired, adored; cherished teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

loved
{s} sevgili

Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum. - Wish all my friends and loved one Happy New Year.

loved
{f} sev

Eğer sevilmek istiyorsan, sev! - If you want to be loved, love!

Baba Ken'i haydi haydi severdi,çünkü onun tek oğluydu. - Ken's father loved Ken all the more because he was his only son.

loved
sevilen

Sevilen birini incitme korkusundan daha kötü bir hapishane yoktur. - There is no worse prison than the fear of hurting a loved one.

Noel gününde sevilen birini kaybetmeyi düşünemiyorum. - I can't imagine losing a loved one on Christmas Day.

loved
aşık

Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım. - Twice and thrice had I loved thee before I knew thy face or name.

İngilizce - İngilizce
{s} loved
held in great affection; passionately desired, adored; cherished