Kısa saç stilini severim.
- I like the short hairstyle.
Koyu kahverengi saçları vardı.
- He had dark brown hair.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
- Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Lidia'nın sarı düz saçları var.
- Lidia has blonde straight hair.
Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.
- My hair is longer than Jane's is.