As soon as I arrived at the destination, I called him.
- Hedefe varır varmaz onu aradım.
I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
- Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.
The soldiers on the boats would be easy targets.
- Teknelerdeki askerler kolay hedefler olacaktı.
The arrow fell short of the target.
- Ok hedefine varamadı.
They reached their goal.
- Onlar hedefine ulaştı.
The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
- Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
Tom was aiming his pistol at Mary when John shot him.
- John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu.
Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
- Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
What's your final destination?
- Senin nihai hedefin nedir?
As soon as I arrived at the destination, I called him.
- Hedefe varır varmaz onu aradım.
The uprising failed to achieve its objectives.
- Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
That is a very important objective and it will be quite tricky to achieve.
- Bu çok önemli bir hedef ve ulaşmak oldukça zor olacak.
Did you accomplish your goals?
- Hedeflerine ulaştın mı?
After reflecting on my life up to now, I decided that I needed to change my goals.
- Şimdiye kadarki hayatımı derinlemesine düşündükten sonra hedeflerimi değiştirmem gerektiğine karar verdim.
The principal goal of NASA's Juno mission is to understand the origin and evolution of Jupiter.
- NASA'nın Juno misyonunun temel hedefi Jüpiterin kökeni ve evrimini anlamaktır.
Although each person follows a different path, our destinations are the same.
- Her insan farklı bir yol izlesede, hedeflerimiz aynıdır.
We have reached our destination.
- Biz hedefimize ulaştık.
She has finally achieved her end.
- Sonunda hedefine ulaştı.
Does the end justify the means?
- Hedefe giden her yol mubah mıdır?
The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
- Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
You're wide of the mark.
- Sizin tahmin hedeften uzak.