heceleme

listen to the pronunciation of heceleme
Türkçe - İngilizce
(Dilbilim) syllabification
(Tiyatro) articulation
(Bilgisayar) hyphenation
syllabication
spelling

The neighbors' son won the spelling bee at school. - Komşunun oğlu okulda heceleme yarışmasını kazandı.

Tom got an A on his spelling test. - Tom heceleme testinde A aldı.

hecelemek
spell

Do I have to spell this out for you? - Bunu senin için hecelemek zorunda mıyım?

heceleme dosyası
(Bilgisayar) hyphenation file
heceleme tablosu
(Askeri) spelling table
heceleme bölgesi
(Bilgisayar) hyphenation zone
heceleme grubu
(Askeri) spelling group
heceleme levhası
(Askeri) syllabary
heceleme yarışması
spelling contest
heceleme yarışması
spelldown
heceleme yarışması
spelling bee

The neighbors' son won the spelling bee at school. - Komşunun oğlu okulda heceleme yarışmasını kazandı.

Spelling bees are stupid. - Heceleme yarışması aptalcadır.

heceleme yok
(Bilgisayar) don't hyphenate
hecelemek
syllable
hecelemek
spell out
hecele
{f} spelt
hecele
{f} spelling

Many words are pronounced according to the spelling, but some are not. - Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.

Spelling bees are stupid. - Heceleme yarışması aptalcadır.

hecele
{f} spelled

The words were spelled wrong. - Kelimeler yanlış hecelendi.

You spelled my name wrong. - Sen benim adımı yanlış heceledin.

hecele
{f} spell

Tom can spell better than Mary. - Tom Mary'den daha iyi heceleyebilir.

Tom can never remember how to spell my name. - Tom, ismimi nasıl heceleyeceğini asla hatırlayamaz.

hecelemek
syllabize
hecelemek
syllabicate
hecelemek
articulate
hecelemek
syllabify
hecelemek
to read or pronounce (a word) syllable by syllable
hecelemek
to syllable, to utter the syllables of
Türkçe - Türkçe
Hecelemek işi
(Osmanlı Dönemi) TEHCİYE
hecelemek
İlk bakışta okuyamayıp heceleri teker teker okumak
hecelemek
Bir kelimenin hecelerini teker teker söylemek
heceleme