Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
- The heavy rain made them put off their departure.
Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
- As you know, we were late due to the heavy rain.
Sağanak yağmur nedeniyle tamamen ıslandım. Arabanla gelip beni alır mısın?
- I'm completely wet because of the heavy rain. Will you come and pick me up with your car?
Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
- Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.
Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı.
- The rivers were flooded by the heavy rain.
Yoğun yağış ardından büyük bir sel vardı.
- Following the heavy rainfall, there was a big flood.