Tom ve Mary tüm sabahı kekler pişirerek geçirdi.
- Tom and Mary spent all morning baking cupcakes.
Tom ve Mary öğleden sonrayı bal kabaklı turta pişirerek geçirdiler.
- Tom and Mary spent the afternoon baking pumpkin pies.
Tom Mary'yi John'un doğum günü partisi için bir kek pişirmeye ikna edemedi.
- Tom wasn't able to talk Mary into baking a cake for John's birthday party.
Evin arkasında ekmek pişirmek için bir tuğla fırın var.
- Behind the house there is a brick oven for baking bread.
Tom çok gençken fırında pişirmekle ilgilenmeye başladı.
- Tom became interested in baking when he was very young.
Sen hiç onları kızartma yerine patateslerini fırında pişirmeyi düşündün mü?
- Have you ever thought about baking your potatoes instead of frying them?
Tom çok gençken fırında pişirmekle ilgilenmeye başladı.
- Tom became interested in baking when he was very young.
Sen hiç onları kızartma yerine patateslerini fırında pişirmeyi düşündün mü?
- Have you ever thought about baking your potatoes instead of frying them?