They were woefully unprepared.
- Onlar ne yazık ki hazırlıksızdılar.
I'm unprepared for this.
- Bunun için hazırlıksız değilim.
Have you finished your preparations for the trip?
- Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
How much money was saved in preparation for the summer vacation?
- Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.
Most students are doing preparation for the term examination.
- Çoğu öğrenciler dönem sınavı için hazırlık yapıyor.
Tom hadn't been prepared for that.
- Tom onun için hazırlıklı değildi.
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.