We ought to be ready for whatever comes.
- Ne gelirse gelsin hazırlıklı olmalıyız.
I had a speech ready.
- Hazırlıklı bir konuşma yaptım.
We have to be prepared.
- Hazırlıklı olmak zorundayız.
We must always be prepared for the worst.
- Her zaman en kötü için hazırlıklı olmalıyız.
He failed in the examination for lack of preparation.
- Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
Most students are doing preparation for the term examination.
- Çoğu öğrenciler dönem sınavı için hazırlık yapıyor.
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.
He failed in the examination for lack of preparation.
- Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
How much money was saved in preparation for the summer vacation?
- Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.