haylice

listen to the pronunciation of haylice
Türkçe - İngilizce
rather many, a fair number of; rather much, a fair amount of
fairly frequently; rather a lot
rather
pretty many
hayli
{s} much
hayli
quite, fairly, pretty; much, many; a lot
hayli
highly

I'm highly impressed. - Ben bir hayli etkilendim.

Artists are highly respected in France. - Fransa'da sanatçlara hayli saygı gösterilir.

hayli
a good bit
hayli
sort of

Tom was sort of shy as a kid. - Tom bir çocuk olarak hayli utangaçtı.

hayli
fairly
hayli
a lot

You have a lot of experience in computers, don't you? - Bilgisayarda bir hayli deneyimin var, değil mi?

You bought a lot of jewels. - Bir hayli mücevher satın aldın.

hayli
quite

They bought quite a few books. - Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar.

Quite a few students are absent today. - Bir hayli öğrenci bugün yok.

hayli
muchly
hayli
goodish
hayli
{s} considerable

Air provides considerable thermal insulation when trapped in a chamber. - Hava bir odada sıkıştırıldığında hayli ısı yalıtımı sağlar.

I've been under considerable pressure to resign. - İstifa etmek için hayli baskı altındayım.

hayli
a great many
hayli
pretty
hayli
plenty of

Tom said he had plenty of friends in Boston. - Tom Boston'da bir hayli arkadaşı olduğunu söyledi.

Tom is in plenty of danger already. - Tom zaten hayli tehlikede.

hayli
frequently, a lot
hayli
many; much
hayli
a good many

He received a good many letters this morning. - O, bu sabah bir hayli mektup aldı.

hayli
round
Türkçe - Türkçe

haylice teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

HAYLİ
(Osmanlı Dönemi) f. Oldukça. Epeyce. Çok. Bir takım. Kesir. Bol
hayli
Epey, oldukça çok
hayli
Oldukça
hayli
Epey, oldukça çok: "Akşamları Zeyno, çeşme başında hayli zor bir duruma düşüyordu."- H. E. Adıvar
haylice