If I'd taken that plane, I wouldn't be alive now.
- Eğer o uçağa binmiş olsaydım,şimdi hayatta olmazdım.
Both brothers are still alive.
- Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
Are you one of the survivors of flight 111?
- 111 no'lu uçuşta hayatta kalanlardan biri misin?
Were there any survivors?
- Hiç hayatta kalan var mıydı?
If you have no food, you got to eat roots and insects in order to survive.
- Yiyeceğiniz yoksa, hayatta kalmak için kökleri ve böcekleri yemek zorundasınızdır.
We did what we had to to survive.
- Hayatta kalmak için yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaptık.
This is not a vacation, it's a survival course!
- Bu, tatil değil hayatta kalma kursu!
Adaptation is the key to survival.
- Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.
If you have no food, you got to eat roots and insects in order to survive.
- Yiyeceğiniz yoksa, hayatta kalmak için kökleri ve böcekleri yemek zorundasınızdır.
We did what we had to to survive.
- Hayatta kalmak için yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaptık.
She was living through her daughter.