Tom anonymously donated a million dollars to his favorite charity.
- Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.
Tom contributed a lot of money to charity.
- Tom hayır için bir sürü para katkısında bulunmuştur.
Nope, I'm not buying it.
- Hayır, onu almıyorum.
Are Tom and Mary dating? No, they're just good friends.
- Tom ve Mary çıkıyorlar mı? Hayır, sadece iyi arkadaşlar.
Tom just couldn't say no to an offer that good.
- Tom o kadar iyi bir öneriye sadece hayır diyemedi.
Tom donated his entire fortune to charity.
- Tom bütün servetini hayır için bağışladı.
Sami left his entire fortune to charity.
- Sami tüm servetini hayır kurumuna bıraktı.
No, you can't use my car!
- Hayır, arabamı kullanamazsın!
The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
- Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
- Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.