Sen önyargılısın, değil mi? - You're prejudiced, aren't you?
Sen önyargılısın, değil mi?
You're prejudiced, aren't you?
Kadın sürücülere karşı önyargılıydı. - He was prejudiced against women drivers.
Kadın sürücülere karşı önyargılıydı.
He was prejudiced against women drivers.