having or exerting influence, weighty, powerful, persuasive

listen to the pronunciation of having or exerting influence, weighty, powerful, persuasive
İngilizce - Türkçe

having or exerting influence, weighty, powerful, persuasive teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

influential
{s} etkili

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç bir takipçisi yoktu. - Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.

O, Demokratik Parti'nin prestijli ve etkili bir üyesidir. - He is a prestigious and influential member of the Democratic Party.

influential
{s} nüfuzlu

Tom'un nüfuzlu yerlerde arkadaşları vardır. - Tom has friends in influential places.

Tom Bostonda en nüfuzlu kişidir. - Tom is the most influential man in Boston.

influential
nüfuzlu/etkili
influential
ağababa
influential
güçlü
influential
{s} sözü geçen
influential
{s} tesirli
influential
(İnşaat) etkili, etkileyen
İngilizce - İngilizce
{s} influential
having or exerting influence, weighty, powerful, persuasive