Tom işinin anlamsız olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks his job is pointless.
Sanırım işim anlamsız.
- I think my job is pointless.
Bunun yararsız olduğunu fark ettik.
- We realized it was pointless.
Sana bunun yararsız olmadığını söyledim.
- I told you it wasn't pointless.
a pointless knife.